Hukuk/Vergi

Tam Mükellef ile Dar Mükellef Farkı Nedir?

Vergi sisteminde mükellefiyet, kişinin ikamet ettiği yere ve elde ettiği gelirin niteliğine göre farklı türlerde tanımlanır. Bu kapsamda dar mükellef, Türkiye’de ikamet etmeyen ancak Türkiye kaynaklı gelir elde eden kişi ya da kurumları ifade eder. Yani bu kişiler Türkiye’de sürekli yerleşik değillerdir ancak gelirleri Türkiye sınırları içerisindeki kaynaklardan doğuyorsa vergi yükümlülükleri oluşur.

Tam mükellefler ise dünya genelinde elde ettikleri tüm gelirleri üzerinden Türkiye’de vergilendirilir. Dar mükellefler sadece Türkiye kaynaklı kazançları için vergiye tabidir. Vergi Usul Kanunu’na göre dar mükellefiyet, gerçek veya tüzel kişilerin Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmesini kapsar. Bu durum özellikle yabancı yatırımcılar, yurt dışında yerleşik şirketler veya geçici süreyle Türkiye’de bulunan bireyler açısından önemlidir.

Bunun yanı sıra Gelir Vergisi Kanunu’na göre gerçek kişi bir takvim yılı içinde Türkiye’de 183 gün veya daha fazla süreyle kalmışsa ikametgâhı Türkiye’de olmasa bile otomatik olarak tam mükellef kabul edilir. Bu süre bir defada ya da aralıklı şekilde gerçekleşmiş olabilir. Burada önemli olan toplam ülkede bulunma süresinin 183 günü geçmesidir.

Tam ve Dar Mükellef Ne Anlama Gelir?

Tam mükellef, Türkiye’de yerleşik olan yani ya kanuni merkezi ya da iş merkezi Türkiye’de bulunan kurumlar ile Türkiye’de ikamet eden gerçek kişiler için kullanılır. Bu kişi ve kurumlar hem Türkiye’de hem de yurt dışında elde ettikleri gelirleri beyan ederek vergi öderler.

Dar mükellef ise Türkiye’de yerleşik olmayan ancak Türkiye’den gelir elde eden kişi veya kurumları kapsar. “Dar mükellef nedir?” sorusuna bu şekilde kısa ama net bir tanım yapılabilir. Bu mükellefler yalnızca Türkiye kaynaklı gelirleri üzerinden vergilendirilir. Ayrıca dar mükellef kişiler, Türkiye’de ikamet etmeyip yıl içinde 183 günden az süreyle kalan veya ikametgâhı yurt dışında bulunan gerçek kişilerdir. Bu kapsamda sadece Türkiye sınırları içindeki faaliyetlerden veya yatırımlardan elde edilen kazançlar üzerinden vergi sorumlulukları doğar.

Dar mükellefiyet kavramı kişilerin yanı sıra yurt dışında kurulmuş ve Türkiye’de doğrudan faaliyeti olmayan kurumlar için de geçerlidir. Türkiye’de gayrimenkul sahibi olan yabancılar, banka faiz geliri elde eden yurt dışı yerleşikler ya da dijital platformlar üzerinden satış yapan yabancı bireyler de bu kapsama girer. Bu nedenle “dar mükellefiyet” tanımı geniş bir uygulama alanına sahiptir ve çeşitli gelir türlerini kapsayabilir.

Tam Mükellef ile Dar Mükellef Arasındaki Fark Nedir?

Vergi sisteminde mükellefiyet türleri arasında en temel ayrım, kişinin ikametgahı ve gelir elde etme şekline dayanır. Türkiye’de yerleşik olan yani hem ikametgahı hem de yaşam merkezi Türkiye’de bulunan kişiler ve kurumlar tam mükellef sayılır. Buna karşılık Türkiye dışında yerleşik olan ancak Türkiye’de gelir elde eden kişiler dar mükellefiyet kapsamında değerlendirilir. Tam mükellef-dar mükellef ayrımı şu açılardan da farklılık gösterir:

  • Vergi Kapsamı: Tam mükellefler, dünya genelindeki tüm gelirleri üzerinden Türkiye’de vergilendirilir. Dar mükellefler sadece Türkiye kaynaklı gelirleri için vergi öder.
  • Vergi Avantajları: Tam mükellefler bazı indirim ve istisnalardan yararlanabilirken, dar mükellefler sınırlı vergi avantajına sahiptir.
  • Yerleşiklik Durumu: Tam mükellef gerçek kişi, Türkiye’de ikamet eden ve yıl içinde 183 gün ve üzeri kalan kişidir. Dar mükellef gerçek kişi ise Türkiye’de sürekli ikamet etmeyen ancak gelir elde eden bireydir.

Bu nedenle tam ve dar mükellef ayrımı hem gerçek kişilerin hem de tam ve dar mükellef sermaye şirketleri açısından vergi yükümlülüklerini önemli ölçüde etkiler.

blog ici 726 319 - Tam Mükellef ile Dar Mükellef Farkı Nedir?

Tam Mükellef Kişiler Hangi Vergilere Tabidir?

Tam mükellef gerçek kişiler, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında dünya genelindeki tüm kazançlarını beyan etmekle yükümlüdür. Ücret geliri, ticari faaliyet kazancı, serbest meslek kazancı, kira gelirleri, temettüler ve faizler gibi birçok farklı gelir unsuru bu kapsama girer. Vergilendirme şekli, gelirin türüne ve elde edilme biçimine göre değişiklik gösterir.

En yaygın vergilerden biri gelir vergisidir. Örneğin tam mükellef hem Türkiye’de maaş geliri elde edebilir hem de yurt dışında bir gayrimenkulden kira geliri sağlayabilir. Bu durumda her iki gelir türü de Türkiye’de yıllık beyannameye konu edilir ve vergi matrahına dahil edilir. Beyan sırasında indirim ve istisnalardan da yararlanılabilir.

Stopaj vergisi de sıkça karşılaşılan bir uygulamadır. Bankadan elde edilen faiz geliri bir şirketten alınan temettü ya da işverenden alınan maaş gibi gelirlerde, ödeme kaynağında belirli oran üzerinden vergi kesintisi yapılır. Ancak bu kesintiler yıllık gelir vergisine tabi gelirler üzerinden ödenen stopajlarla mahsup edilebilir. Eğer kişi ticaret yapıyor ya da serbest meslek faaliyeti yürütüyorsa bu durumda Katma Değer Vergisi (KDV) yükümlülüğü de doğar. KDV, Türkiye’de mal teslimi ve hizmet sunumu karşılığında alınır.

Bunların yanı sıra damga vergisi uygulaması da gündeme gelebilir. Kiralama, taahhüt, hizmet sözleşmeleri gibi resmi evraklar üzerinden alınan bu vergi, belge düzenleyen kişiler açısından düzenli yükümlülük oluşturur. Ayrıca vergisel süreçlerde, işletme sermayesini desteklemek amacıyla kullanılan ticari kredi faiz giderleri de vergi matrahı hesaplamalarında dikkate alınabilir.

Dar Mükellef Kişiler Hangi Vergilere Tabidir?

Dar mükellef gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri gelirler üzerinden vergiye tabi tutulur. Bu kişilerin yurtdışındaki kazançları, Türkiye’de vergilendirilmez. Ancak Türkiye kaynaklı gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında değerlendirilir. Vergi yükümlülüğü, gelir türüne ve kazancın elde edilme şekline göre değişiklik gösterebilir. Dar mükellef gerçek kişi için geçerli olan başlıca vergiler şunlardır:

  • Gelir Vergisi: Türkiye’de elde edilen ücret, serbest meslek kazancı, ticari kazanç, gayrimenkul sermaye iradı gibi gelirler için uygulanır.
  • Stopaj Vergisi (Gelir Vergisi Tevkifatı): Örneğin Türkiye’den elde edilen faiz, temettü ya da dar mükellef kira geliri, genellikle stopaj yoluyla vergilendirilir.
  • Katma Değer Vergisi (KDV): Ticari faaliyet kapsamında mal veya hizmet satışı söz konusuysa, KDV sorumluluğu oluşabilir.
  • Damga Vergisi: Türkiye’de düzenlenen belirli sözleşme ve belgeler üzerinden alınabilir. Damga vergisi oranları ise evrak türlerine göre değişebilir.

Bu vergi türlerinde dar mükellefiyet genellikle sınırlı sorumlulukla işlem görür. Örneğin kira geliri elde eden bir yabancı kişi bu gelir üzerinden stopaj yoluyla vergilendirilir ve ayrıca beyanname vermesi gerekmez. Ancak ticari kazanç söz konusuysa beyan zorunluluğu oluşabilir.

Dar mükellefler için vergi sorumluluğu çoğu zaman geliri ödeyen kişi ya da kurum tarafından yerine getirilir. Bu nedenle işlem yapan taraflar açısından da dikkatli olunması gereken bir alandır. Dar mükellef kişiler için en çok karşılaşılan durumlar arasında freelance hizmet veren yabancı çalışanlar, Türkiye’de kısa süreli görev yapan danışmanlar veya ülke içinde gelir elde eden yabancı yatırımcılar yer alır.

Örneğin bir yabancı danışman, Türkiye’de bir şirkete hizmet verip fatura kestiğinde bu gelir KDV’ye ve stopaja tabi olabilir. Bu gibi durumlarda vergi sorumluluğu genellikle hizmeti alan kişi ya da kurumun üzerindedir. Ayrıca dar mükellefiyet kapsamındaki gelirler, yıllık beyannameye konu olmaz stopajla vergilendirme genellikle nihai vergileme olarak kabul edilir. Ancak ticari kazanç veya serbest meslek faaliyeti sürekli hâl alıyorsa, dar mükellef gerçek kişiden beyanname istenebilir.

Dar Mükellef Kurumlar Nasıl Vergilendirilir?

Türkiye’de faaliyet gösteren ancak kanuni ya da iş merkezi Türkiye dışında bulunan tüzel kişiler, dar mükellef kurum olarak tanımlanır. Bu kurumlar yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilir. Dar mükellefiyet, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda açıkça tanımlanmış olup bu tür şirketlerin yalnızca belirli kazançlarına vergi uygulanır.

Vergilendirme şekli kazancın niteliğine göre farklılık gösterebilir. Örneğin bir yabancı şirketin Türkiye’de şubesi varsa ve burada ticari faaliyet yürütüyorsa bu faaliyet sonucu elde edilen kazançlar kurumlar vergisine tabidir. Ancak Türkiye’de sadece temettü veya faiz gibi pasif gelirler elde ediliyorsa bu gelirler genellikle stopaj yoluyla vergilendirilir. Dar mükellef kurumların vergilendirildiği başlıca gelir türleri şunlardır:

  • Türkiye’de yer alan işyerlerinden elde edilen ticari kazançlar
  • Türkiye kaynaklı temettü (kâr payı) gelirleri
  • Faiz gelirleri ve repo kazançları
  • Gayrimenkul sermaye iratları (örneğin kira geliri)
  • Yurt içinde yapılan serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler
  • Menkul kıymet satışlarından sağlanan kazançlar

Bu kazançlar için vergi oranı ve yöntemi, ilgili gelir türüne göre değişebilir. Bazı gelirler için beyanname verilmesi gerekebilirken bazıları için stopaj tekniği uygulanır. Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması varsa bu anlaşmalar çerçevesinde vergi oranı indirimi ya da istisna söz konusu olabilir. Türkiye’de geçici iş yapan yabancı taşeron firmalar, film/dizi çekimi için kısa süreli gelen yabancı prodüksiyon şirketleri veya Türkiye’de yer almayan dijital platform sağlayıcıları da dar mükellef kurum kapsamına girebilir.

Dijital hizmet sağlayıcılar, Türkiye’de elde ettikleri gelirlerden dolayı stopaj, KDV veya dijital hizmet vergisi gibi yükümlülüklerle karşılaşabilir. Bu tür şirketler adına Türkiye’deki iş ortakları veya aracı kurumlar vergi sorumlusu sayılabilir. Vergilendirme, hizmetin türü ve ödeme şekline göre değişebilir. Bu nedenle her işlem öncesinde Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan görüş alınması tavsiye edilir.

Dar ve tam mükellefiyet ayrımı hem bireylerin hem de kurumların vergi yükümlülüklerini doğrudan etkileyen kritik bir sınıflandırmadır. Yanlış değerlendirmeler ceza riski taşır ve çifte vergilendirme gibi mağduriyetlere neden olabilir. Bu nedenle ikamet durumu, iş merkezi ve gelir kaynağına göre mükellefiyet türünün doğru belirlenmesi, vergi planlaması açısından büyük önem taşır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu