Hukuk/VergiTicari Krediler

KKDF (Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu) Nedir?

KKDF açılımı “Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu”dur. Bu fon, Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin yurt içi ve yurt dışından kullandığı krediler üzerinden belirli bir oranda alınan kesintidir. 1988 yılında çıkarılan 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulamaya girmiştir ve amacı, finansal kaynakların belirli ekonomik hedefler doğrultusunda yönlendirilmesini sağlamak ve kısa vadeli sermaye hareketlerini kontrol altında tutmaktır. Temel olarak; ithalat işlemleri, tüketici kredileri ve döviz kredileri gibi finansman işlemleri üzerinden kesilen bu fon, ekonomik dengeyi desteklemeye yönelik bir politika aracıdır.

KKDF Kapsamına Giren İşlemler Nelerdir?

Kaynak kullanımı destekleme fonu pek çok işlem seçeneği üzerinde uygulanabilir. Bu kapsam, zaman içinde değişiklik gösterse de genel olarak yurt içi ve yurt dışından temin edilen ticari krediler, tüketici kredileri, ithalat bedellerinin döviz olarak ödenmesi gibi işlemleri kapsar. Aynı zamanda bazı vadeli mal ve hizmet satışlarında da KKDF kesintisi söz konusu olabilir. İşlemlerin hangi şartlarda fona tabi olacağı ise; kredi türüne, vade süresine ve kredi sağlayıcının yerli ya da yabancı olmasına göre değişir.

KKDF kapsamına giren başlıca işlemler şu şekildedir:

  • Tüketici kredileri (özellikle 36 ayı aşan vadeli olanlar)
  • Banka dışı finansman kuruluşlarından sağlanan krediler
  • Yurt dışı kaynaklı kredilerin Türkiye’de kullanımı
  • Vadeli ithalat işlemleri
  • Banka teminatı olmaksızın yapılan dış ticaret işlemleri
  • Döviz kredilerinde, belirli vadeleri aşan kullanımlarda
  • Vade farkı içeren ticari satışlar (Örneğin; 12 aydan uzun vadeli mal satışları)
  • Mevzuata göre kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi yapılması gereken her türlü finansman faaliyeti

Bunların yanı sıra KKDF’nin uygulanıp uygulanmayacağına dair detaylar genellikle işlemi yapan bankanın sorumluluğunda belirlenir. Bu nedenle ticari işlem öncesi hem vadeye hem de finansman türüne dikkat edilmelidir.

KKDF Oranları ve Uygulama Şekilleri

KKDF oranları; fonun uygulandığı işlem türüne, vadesine ve kredi kaynağına göre farklılık gösterebilir. Bu oranlar Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir ve zaman içinde değiştirilebilir. Genel olarak tüketici kredilerinde, vadeli ithalat işlemlerinde ve bazı döviz kredilerinde uygulanır. Ancak uygulama alanı ve oranlar işlemin niteliğine göre değiştiğinden güncel mevzuat mutlaka kontrol edilmelidir. Ayrıca KKDF oranı, kredi tutarı üzerinden hesaplanır ve kredi kullandıran banka veya finans kuruluşu tarafından tahsil edilerek Hazine’ye aktarılır.

KKDF uygulama şekilleri ve oranlarına dair detaylar şu şekilde sıralanabilir:

  • Tüketici kredilerinde KKDF oranı genellikle %15’tir. (Vade ve kredi türüne göre değişebilir).
  • Yurt dışı kaynaklı krediler için 1 yıla kadar vadelerde %3 oranında KKDF uygulanabilir.
  • Vadeli ithalat işlemlerinde, vade 360 günü aşarsa %6 oranında KKDF kesintisi yapılabilir.
  • Finansman şirketlerinden alınan kredilerde oran %1 ile %15 arasında değişebilir.
  • KKDF ne zaman ödenir? sorusunun cevabı genellikle kredi kullandırıldığı an (peşin olarak) veya faiz tahsilatı esnasında olur.
  • Kredi vadesi kısalırsa ilgili KKDF yeniden hesaplanabilir. Bazı durumlarda oran sıfırlanır.
  • Vadeli çek işlemleri veya belirli finansal kiralama işlemlerinde de özel oranlar belirlenebilir.

Maliyet yönetimiyle işletme verimliliğini artırma ipuçları kapsamında değerlendirildiğinde KKDF maliyeti iyi yönetilmezse işletmenin finansal giderlerinde artışa neden olabilir. KKDF, doğrudan işletmenin gider kalemlerini etkilediği için finans muhasebe departmanları tarafından dikkatle izlenmeli özellikle dış kaynaklı kredilerde vade ve ödeme tarihleri net biçimde planlanmalıdır.

KKDF Mevzuatı: Hangi Kanun ve Yönetmeliklere Dayanır?

KKDF uygulaması, idari ve hukuki olarak çeşitli; kanun, kararname ve tebliğlere dayandırılmıştır. İlk olarak 1988 yılında 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu düzenlemesi, zamanla ihtiyaçlara göre genişletilmiş ve güncellenmiştir. Uygulamanın temel yasal dayanağı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirlediği usul esaslara bağlıdır. Bankalar ve finans kuruluşları bu mevzuat çerçevesinde işlemleri otomatik olarak KKDF’ye tabi tutar. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayımlanan bazı tebliğ ve iç genelgelerle uygulama şekli netleştirilir.

KKDF mevzuatını oluşturan başlıca kaynaklar şunlardır:

  • 88/12944 sayılı Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında Karar
  • 2004/7511 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (KKDF kapsamını genişleten ve oranları güncelleyen karar)
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan uygulama tebliğleri
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yönetmelikleri
  • Gümrük ve dış ticaret işlemlerine ilişkin Ticaret Bakanlığı düzenlemeleri
  • Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayımlanan gelir, beyan ve ödeme esaslarına dair rehberler
  • Maliye Bakanlığı genelgeleri ve özelgeleri (Özellikle istisnalar ve muafiyetler konusunda)
  • Enflasyon muhasebesi uygulamaları kapsamında KKDF’nin mali tablolar üzerindeki etkisini düzenleyen açıklamalar

Bu mevzuat yapısı, KKDF’nin sadece bir vergi türü değil aynı zamanda mali kontrol ve sermaye yönlendirme aracı olduğunu da ortaya koyar. Bu nedenle bankalar, muhasebeciler ve finansal danışmanlar uygulama esaslarını yakından takip etmek zorundadır.

KKDF Kimler için Uygulanır?

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF), temel olarak Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilere yönelik uygulanır. Fonun amacı, ekonomik kaynakların iç piyasada kalmasını teşvik etmek ve yurt dışından sağlanan kısa vadeli finansmanların kontrolünü sağlamaktır. Bu bağlamda KKDF, belirli işlemleri gerçekleştiren kişilere değil bu işlemlerin türüne ve kapsamına göre devreye girer.

Kredi kullanan bireyler, şirketler, ithalat yapan işletmeler ve finansman sağlayan kuruluşlar uygulamanın doğal muhataplarıdır. Ancak KKDF doğrudan kişi ya da kurumlara değil gerçekleştirdikleri finansal işlemlere bağlı olarak uygulanır. Dolayısıyla bu fon belirli bir sektöre veya kişilik statüsüne göre değil yapılan işlem türüne göre devreye girer. Örneğin, yurt dışından alınan kısa vadeli krediler ya da 36 ayı aşan tüketici kredileri gibi işlemler KKDF’ye tabidir. Bu nedenle bireysel kullanıcılar kadar kurumsal firmalar da bu fon kesintisine konu olabilir.

KKDF’nin uygulandığı başlıca kişi ve kurumlar şöyledir:

  • Türkiye’de yerleşik gerçek kişiler (Tüketici kredisi kullanan bireyler)
  • Sermaye şirketleri (Özellikle kısa vadeli dış borç kullanan firmalar)
  • İthalat yapan şirketler (Vadeli mal alımlarında)
  • Finansal kiralama yapan kurumlar ve leasing şirketleri
  • Banka dışı finans kuruluşları (Tüketiciye kredi sağlayan finansman şirketleri)
  • Türkiye’de temsilcilik açmış yabancı firmaların yurtiçinde gerçekleştirdiği bazı işlemler
  • Yurt dışında mukim ancak Türkiye’de gelir elde eden şirketler-istisnalar hariç tutulmak kaydıyla
  • İthalat bedelini dövizle ödeyen firmalar (Belli vadeler ve ödeme koşulları altında)

KKDF Beyannamesi ve Ödeme Süreçleri

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’na (KKDF) tabi işlemlerde, fon kesintisi işlem anında veya ödeme tarihinde doğar. Uygulamada KKDF genellikle banka ve finansman kuruluşları aracılığıyla tahsil edilir ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’na aktarılır. Bu nedenle mükellefler, doğrudan KKDF beyannamesi vermektense bu yükümlülüğü aracılık eden kurumlar eliyle yerine getirir. Ancak bazı özel durumlarda özellikle ithalat işlemleri veya banka dışında sağlanan krediler için mükelleflerin kendilerinin KKDF beyannamesi düzenlemesi ve vergi dairesine sunması gerekebilir.

KKDF ödeme ve beyan süreci şu adımlardan oluşur:

  • Fon kesintisi doğuran işlem gerçekleştikten sonra ilgili tutar işlem anında ya da vade sonunda hesaplanır.
  • Bankalar veya finansal kuruluşlar bu kesintiyi borçlu hesaplardan otomatik tahsil eder.
  • KKDF genellikle aylık olarak beyan edilir. Bazı işlemlerde beyan ve ödeme eş zamanlı olur.
  • Beyanname, vergi dairesine elektronik ortamda gönderilir. Ödeme ise gib.gov.tr üzerinden ya da bankalar aracılığıyla yapılabilir.
  • Beyan dönemleri genellikle ay sonunu izleyen ayın 15. günü bitimine kadar sürer.
  • “KKDF ne zaman ödenir?” sorusunun cevabı, kredi kullandırma anına ya da ilgili dönemdeki faiz tahakkuk tarihine bağlı olarak değişebilir.
  • Beyan edilmeyen veya geç ödenen KKDF, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
  • Bankalar dışında kredi kullanan mükelleflerin (örneğin mal alımında vadeli ödeme yapan firmalar) KKDF beyannamesi verme yükümlülüğü doğabilir.
  • Geriye dönük yapılan düzeltme işlemlerinde KKDF yeniden hesaplanarak ek beyanla ödenebilir.

Bunun yanı sıra özellikle dış ticaret yapan firmaların, ithalat vadeleri nedeniyle doğabilecek KKDF yükümlülüklerini ithalat öncesinde planlaması; beyan ve ödeme tarihlerine uyum sağlaması gerekir. Aksi takdirde yüksek oranlı ceza ve faizle karşılaşılabilir.

KKDF İstisnaları ve Muafiyet Durumları

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) her finansal işlemde uygulanmaz. Mevzuatta açıkça belirtilmiş bazı istisna ve muafiyet halleri bulunmaktadır. Bu durumlar hem ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi hem de yatırımların teşvik edilmesi amacıyla düzenlenmiştir. KKDF uygulamasında istisna sağlanan işlemler ya tamamen fondan muaf tutulur ya da belirli şartlar gerçekleştiğinde kesinti yapılmaz. Özellikle ihracat kredileri, yatırım teşvik belgeli işlemler, kamu kurumlarına sağlanan krediler ve bazı leasing işlemleri bu kapsamda yer alabilir.

KKDF istisnası getirilen başlıca durumlar şöyledir:

  • Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında kullanılan krediler
  • Türkiye’de yerleşik bankalardan temin edilen ihracat kredileri
  • Katılım bankalarının, faizsiz finansman sağladığı işlemler (örneğin murabaha)
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının kredi işlemleri
  • Eximbank aracılığıyla sağlanan ihracata yönelik krediler
  • Yurt içi yerleşik bankalar tarafından açılan, 1 yıldan uzun vadeli döviz kredileri
  • Finansal kiralama işlemlerinde, belirli türlerdeki yatırım amaçlı kiralamalar
  • Kaynak kullanımı destekleme fonu nedir sorusunun cevabı bu istisnalarla birlikte düşünülmelidir; çünkü her işlem fona tabi değildir
  • Gümrük muafiyeti kapsamındaki bazı ithalat işlemleri
  • Yurt dışında mukim firmaların Türkiye’deki iştiraklerine sağladığı uzun vadeli sermaye niteliğindeki krediler

Bu istisnalardan yararlanabilmek için ilgili belgelerin (teşvik belgesi, ihracat beyannamesi, sözleşmeler vb.) eksiksiz biçimde sunulması ve işlemin bu kapsamda yürütüldüğünün resmi olarak belgelenmesi gerekir. Aksi hâlde banka veya vergi dairesi tarafından işlem KKDF’ye tabi kabul edilir ve fon kesintisi yapılır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu