İcra Takibi Nedir, İşletmelerde Nasıl Yönetilir?

İş dünyasında ticari ilişkilerin temeli çoğu koşulda güvene dayanır. Fakat kimi zaman taraflar arasında tahsilat sorunları yaşanabilir. Bu noktada gündeme gelen icra takibi, alacaklarını yasal yollardan tahsil edebilmesi bakımından kritiktir. İşletmeler, icra takibini yalnızca borç tahsil aracı olarak görmemelidir. İlgili süreç aynı zamanda mali planlama, sözleşme yönetimi ve hukuki koordinasyonun da bir parçasıdır.
İcra Takibi Nedir?
İcra takibi, alacaklının ödeme alamadığı durumlarda ilgili yükümlülüğün devlet aracılığıyla tahsil edilmesi için başvurulan hukuki yoldur. Uygulamanın temeli, bireyler ve işletmeler arasındaki özel hukuk ilişkilerinde alacaklının hakkını korumak amacıyla oluşturulmuş 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na dayanır. Yürürlükte olan yasa sayesinde borcun ancak devletin yetkili kurumları aracılığıyla tahsil edilmesi sağlanır.
Sistem, esasen kamu gücünden destek alan bir cebrî* icra mekanizmasıdır. İcra takibinin özünde iki önemli denge vardır: Bir yanda alacaklının hakkını yasal yollardan alabilmesi, diğer yanda ise borçlunun mal varlığına keyfî biçimde müdahale edilmemesi. Sıkı kurallara bağlı yürütülen süreçte hem borçlu hem de alacaklı için belirlenen yasal süreler ve itiraz hakları mevcuttur.
İcra Takibi Türleri Nelerdir?
İcra takibi, alacağın niteliğine ve dayandığı belgeye göre farklı yöntemlerle yürütülür. Aradaki farklara hâkim olan işletmeler, hangi yolu izleyeceklerine daha doğru biçimde karar verebilir.
İlamsız İcra Takibi
İlamsız icra takibinde alacaklı, yasal hakkından elinde mahkeme kararı olmasa dahi yararlanabilir. Bu takip türünde alacaklı, borcun varlığını ilam olmaksızın yalnızca iddia eder. Borçlu, bildirimin ardından 7 gün içerisinde itiraz etmediği takdirde takip durumu kesinleşir. İlamsız takip genellikle senede, faturaya ya da açık hesap borçlarına dayanır. Dava açmaya gerek kalmadan, finansal kurumlar aracılığıyla kısa sürede tahsilat süreci açık olduğundan ticaret dünyasında en sık tercih edilen yöntemlerden biridir.
İlamlı İcra Takibi
İlamlı icra takibi, mahkeme kararı veya resmî belgelere dayanılarak başlatılan tahsil yoludur. Borcun varlığı mahkeme tarafından kesinleştirilir. Öte yandan borçluya gönderilen ödeme emrine yalnızca teknik hatalar açısından itiraz edilebilir. Fakat borcun esası artık tartışma konusu değildir. İlamlı icra takibi, özellikle büyük tutarlı ticari alacaklarda tercih edilir. İşletmeler için en önemli avantajı, itirazların sınırlı olmasıdır.
Tahliye Talepli İcra Takibi
Tahliye talepli icra takibi, kira ödemelerinin yapılmaması veya sözleşmenin bitmesine rağmen taşınmazın boşaltmaması durumunda tercih edilir. Alacaklı, icra dairesine başvurarak hem kira bedelinin ödenmesini hem de taşınmazın tahliyesini talep edebilir. Tebligat sonrasında belirlenen sürede ödeme yapılmazsa tahliye işlemi başlatılır.
İcra Takibi Sorgulama Nasıl Yapılır?
İcra takibi sorgulama, borçlu ya da alacaklı olarak tarafı olduğunuz dosyaların varlığını ve hangi aşamada olduğunu öğrenmenizi sağlar. Günümüzde sıralanan dijital sistemler üzerinden kolayca işlem yapılabilir.
- E-Devlet üzerinden icra takibi sorgulama işlemi oldukça pratiktir. Giriş yapıldıktan sonra arama bölümüne “İcra Dosyası Sorgulama” yazılarak ilgili hizmete ulaşılabilir. UYAP Vatandaş Portalı sistemine yönlendirilen kullanıcı, portalda yer alan sorgulama alanına T.C. kimlik numarasını girerek tarafı olduğu icra dosyalarını görüntüleyebilir.
 - Doğrudan UYAP üzerinden icra takibi sorgulama yapmak isteyen kullanıcılar ise vatandas.uyap.gov.tr adresi üzerinden giriş yapabilir.
 
Dijital sistemlerde görüntülenemeyen ya da yeni açılmış dosyalar olabilir. Böyle durumlarda ilgili icra müdürlüğüne kimlik belgesiyle doğrudan başvurularak da bilgi alınabilir. İcra takibi sorgulaması ücretsiz bir işlemdir. Ancak resmî belge talep edilmesi veya dosya çıktısının alınması hâlinde icra takip masrafı gibi kalemlerin hesaba katılması gerekir.
İşletmeler için düzenli icra takibi kontrolü, tahsilat sürecinde hata riskini bertaraf etmeye de yarar. Üstelik rotatif kredi hesaplama gibi araçlar kullanılarak likidite planlaması yapılırken aktif icra dosyalarının dikkate alınması, finansal dengenin korunması açısından da önemlidir.
İcra Takibinde Masraflar ve Hesaplama Yöntemi Nasıl Yapılır?
İcra takibi başlatma sürecinde alacaklıdan dosyanın açılmasından tebligat işlemlerine kadar yapılan tüm resmî işlemlerin karşılığını ödemesi beklenir. Siz de icra takip hesaplaması yapmak isterseniz temel masraf kalemleriniz şunlar olacaktır:
- Başvuru harcı
 - Vekâlet harcı ve pulu
 - Tebligat masrafı
 - Peşin harç
 - Dosya ve posta giderleri
 
İcra takibi masraf hesaplamasında ortaya çıkan rakam, dosyada yer alan sabit giderlerle orana bağı harçların toplamıdır. İlamsız icra takibinde alacak miktarı üzerinden %0,5 oranında peşin harç ödenir. Öte yandan ilamlı takipte ise doğrudan tahsil harcı uygulanır.
Başvuru harcı, tebligat gideri, vekâlet pulu ve dosya masrafları gibi kalemler ise her dosyada yer alan sabit kalemlerdir. Borcun tahsil edilemediği veya dosyanın haciz ya da satış aşamasına ilerlediği senaryolarda tahsil harcı gündeme gelir. Tahsil harcı oranı, ödemenin hangi aşamada yapıldığına göre farklılık gösterir. İcra emrinin gönderilmesinden sonra yapılan ödemelerde %4,55, haciz sonrasında %9,10, satış sonrasında ise %11,38’lik oran uygulanır.
Bu adımlar tamamlandıktan sonra her bir kalem ayrı ayrı toplanarak dosya başına düşen toplam masraf bulunur. Hesaplama yapılırken borçlu sayısı, tebligat yöntemi ve dosyanın ilerleme durumu da dikkate alınmalıdır. Birden fazla borçlu olması hâlinde her biri adına ek tebligat gideri, masraflar arasına eklenir.
İcra Takibine İtiraz Süresi Nedir, Nasıl Kullanılır?
İcra takibinde borçlu, ödeme emrine karşı yasal haklarını kullanabilir. Bunlardan en önemlisi, itiraz hakkıdır. Tebligatın ulaştığı andan itibaren 7 gün içinde icra dairesine başvurularak karara karşı çıkılabilir. Özellikle ilamlı icra takibi aşamaları içinde sürelere riayet edilmemesi, işletmeler açısından geri dönülmez kayıplara yol açabilir. İcra takibine itiraz süresinin kaçırılması durumunda ise doğrudan haciz yolu açıktır.
Takip talebinde bulunulan tarafı; borcun hiç var olmadığını, kısmen ödendiğini veya yanlış hesaplandığını belirterek de itirazda bulunabilir. Bu durumda icra işlemleri durdurulur. Alacaklı, takip talebini yinelemek adına mahkemeye başvurarak itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
Mücbir sebep, sağlık sorunu ya da tebligat hatası gibi geçerli nedenlerle gecikmiş itiraz hakkı kullanılabilir. Borçlu, engelin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine başvurarak itirazını sunmalıdır. Alacaklı tarafın itiraz süresi içinde yapılan beyanları dikkatle incelemesi, gerekli durumda hukuki destek alması oldukça önemlidir.
İşletmelerde Etkin İcra Takibi Yönetimi Nasıl Sağlanır?
İcra takibinin işletme bünyesinde sistemli yürütülmesi hem alacakların korunması hem de nakit akışının sürdürülebilirliği bakımından kritiktir. Sürecin en temel adımı, alacak kayıtlarının düzenli tutulması ve her dosya için ayrı bir takip planı oluşturulmasıdır.
Takip sürecinde yasal sürelerin kaçırılmaması, tebligatların doğruluğunun kontrol edilmesi ve belgelerin eksiksiz sunulması gerekir. Özellikle global satış icra takibi yürüten işletmelerde farklı ülkelerdeki tahsilat prosedürleri değişiklik gösterebilir. Uluslararası alacakların takibinde profesyonel danışmanlık hizmetlerine başvurmak, zaman ve maliyet tasarrufu açısından avantajlı olabilir.
Geciken alacakların erken tespiti ve riskli müşterilerle ilgili aksiyonların gecikmeden alınması da etkin yönetimin bir parçasıdır. Bu süreçte işletmeler, finansal yüklerini azaltmak veya nakit ihtiyaçlarını karşılamak adına borç kapatma kredisi gibi desteklerden yararlanabilir.
İcra Takibi Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
İcra takibi yürütülürken en küçük aksaklıklar dahi tahsilatı geciktirebilir veya dosyanın düşmesine yol açabilir. Takip başlatılmadan önce borçlunun bilgileri, ödenecek tutar ve varsa teminatlar, eksiksiz şekilde hazırlanmalıdır. Ayrıca işletmelerin tebligat adreslerini güncel tutması, kayıtlı elektronik posta (KEP) sistemini aktif kullanması gerekir. Tebligatın ulaştığı tarih not edilmeli, buna göre yasal süreler takip edilmelidir.
İcra takibi faiz hesaplama hataları da işletmeler açısından ciddi risk oluşturur. Borçludan talep edilecek faiz oranı, ödeme tarihine göre farklılık gösterebilir. İlgili yüzde, dosyanın açıldığı tarihteki yasal oran üzerinden günlük olarak hesaplanır. Fazla veya eksik faiz talebi hâlinde cezai yaptırımlar doğurabilir.
İcra dosyasında çalışanlara ait haklar mevcutsa özellikle kıdem tazminatı gibi yasal ödemelerin doğru şekilde bildirilmesi gerekir. Bu tür alacakların iş hukuku kapsamında dikkatle değerlendirilmesi, işletmenin yeni yükümlülüklerle karşılaşmasını önleyecektir.
İşletmelerin tüm bu adımları kontrol altında tutabilmek adına dijital takip sistemlerinden yararlanması, dosya durumunu düzenli raporlaması ve yetkilendirilmiş bir sorumlu üzerinden ilerlemesi önerilir. Zira belgelerin kaybolması veya sürelerin kaçırılması gibi durumlar, yalnızca tahsilatı sekteye uğratmakla kalmaz aynı zamanda marka güvenilirliğini de zedeleyebilir.
KOBİ’ler için İcra Takibinde Finansal Risk Yönetimi Nasıl Yapılır?
Finansal risk yönetiminde temel amaç, beklenmedik nakit çıkışlarını engellemek ve tahsilat sürecini öngörülebilir hâle getirmektir. Bunun için alacakların tutarı, vadesi, teminatı ve borçlunun ödeme alışkanlıkları dikkate alınarak sınıflandırma yapılmalıdır. Böylece işletmelerin kaynaklarını en yüksek risk taşıyan dosyalara yönlendirmesi mümkün olacaktır.
Finansal kontrolün sağlanması açısından icra takibi faiz hesaplama işlemleri ve masraf takibi, düzenli biçimde yapılmalıdır. Güncel faiz oranları, harç tutarları ve tahsil aşamaları dosya özelinde izlenmediği takdirde küçük farklar bile toplam bilançoda ciddi kayıplara neden olabilir.
Uzun vadeli riskleri azaltmanın bir diğer yolu da borç yükünü hafifletmek ve likiditeyi korumaktır. İşletmeler, bu süreçte girişimcilikte risk yönetimi yaklaşımlarını benimseyerek operasyonel ve finansal açıdan dayanıklı bir yapı kurabilir. Nihayetinde disiplinli raporlama, doğru veri analizi ve hukuki sürece dair farkındalık, KOBİ’lere finansal karar süreçlerinde öngörü ve denge kazandırır. Bu dengeyi korumak ve işletmenizin finansal yükünü hafifletecek doğru ticari kredi seçeneklerini karşılaştırmak için HangiKredi KOBİ’yi ziyaret edebilirsiniz.
*cebrî: devlet eliyle yürütülen, zorlayıcı nitelik taşıyan işlem.



